244. Hikmet

 


    
Gelin, dostlar, hikmetimden pay alın,
Bismillah diye, beyân eyleyip, söyledim işte. 
Can ve gönülden Hakk yolunu sağlam tutup, 
Lânetli şeytan yollarından döndüm işte.

“Tübû” okuyup, tevbe kıldı Mevlâm tanık, 
Nazar kılıp, Hakk derdime verdi devâ,
Mal ve cân ve ev-barkdan geçsem revâ,
Can ne olacak, imanımdan geçtim işte.

Hakikatli maşuk için canım fedâ,
Tâ ölene kadar mihnet çekip, oldum edâ, 
Pervâne gibi ahker olup, kul gibi fenâ, 
İnşaallah, Hakk nûruna battım işte.

Ey yârânlar, derdim füzun, hâlim zebun, 
Canım yanmış, bağrım ölmüş, çıkmaz tütün, 
Dergâhına çok ağladım, baktı Bî-çûn 
Bihamdillah, can bahşeden meyden tattım işte.

Arzu kılan vahdet meyinden içemedim, 
Çoluk-çocuk, ev-barkdan geçemedim,
Dünyâ tutup, Hakk tarafına yetemedim,
Ey dostlarım, hasret ile gittim işte.

Meyhâneye tâ girene kadar hiç uymadım, 
Tesbih, tehlili şevk için ben sevmedim,
Aşkdan yüz bin belâ değdi, sabr eyledim,
Sâbir olup, Hakk vaslına yettim işte.

Ben anadan doğdum ise, güldüğüm yok,
Bu dünyânın işretlerini bildiğim yok,
Ömrüm içre asla hoşnud olduğum yok, 
Hakk’tan korkup, ağlaya-ağlaya geçtim işte.

Zâhid olup, Hüdâ kokusu alamadım,
Dünyâ âhiret arka tarafa salamadım,
Tesbih içre aşkdan lezzet alamadım,
Mescid girip, zâhid sıfat oldum işte.

Aşk şarâbın Hakk içirdi, dolup-taştım,
Bir fırsatta yüz bin türlü makâm aştım,
Tesbih koyup, zünnâr takıp, Hakk’a kaçtım, 
“Lâ-Lâ” söyleyip, “İllallah”da buldum işte.

Aşkın alıp, Rasûlullah tarafına vardım,
Yaşım döküp, derdim söyleyip, göğsüm yardım, 
Feyz ve fütuh dola verdi — bahr anladım,
Her gün yüz bin sırlar görüp yattım işte.

Aşksızların aklı kısa, özü gâfil,
Sûfîyim diye çok laf vurur, özü câhil,
Hakk aşkından behre alan Hakk’a mâil,
Canım ile aşk eteğin tuttum işte.

Eşiğine başımı koyup, zâr ağladım,
Çok melâmet başa düştü, bel bağladım,
“Sâbir ol, bendem”, dedi, ben dinledim,
İhlâs ile Hakk emrini tuttum işte.

Muhabbetin şevki ile tutuşup-yandım,
Heylu hişu el ve halktan kaçıp tandım,
Yüz bin türlü cefâ değdi, boyun sundum, 
Gonca benzeri ciğer kanı oldum işte.

Hoş ulunun astânesi Pîr-i muğân,
Âyet içre haber verdi Kâdir, 
Mevlâm Pâk ve perhiz kılıp varsa, nûra dolan, 
Gaybden işitip, bu sözleri dedim işte.

Feyz ve fütuh evvel hâfiz, sonra zâkir,
Şartı odur, kanâatlı olsa sâbir,
Yalanı yok, Allah hakkı, Hüdâ hâzır,
Nidâ geldi, Hakk’tan işitip dedim işte.

Kul Hoca Ahmed, evliyâ makâmı cennet, 
Deryâ-deryâ ihsân kılsa, kılmaz minnet, 
Tanla varsa, Hakk armağanı tâc ve devlet,
İhsân için yüz bin özü sattım işte.

sonraki
Divanı Hikmet görseller için
Resim Galerisi