142. Hikmet
Hikmet ile o yokluktan var eyledi;
On sekiz bin cümle âlem hayrandır.
"Kalû belâ" diyen kullar pay aldı;
Sükut eden kulların dini virandır.
Hakk Teâlâ iman armağan eyledi bize;
O Mustafa Hakk Rasûlu idi bize;
Salât-selâm söylesen, kuvvet verir dinimize;
Yok ise, benim yaptıklarım yalandır.
Önce "elestü birabbikum?" dedi Hüda
"Kalû belâ" diyerek ruhlar eyledi seda;
Ağlayıp geldik eşiğine bütün kullar
Lutfeylesen, yüz bin âsi sevinçlidir.
Tevbe eylesem, bağışlar mı Kadir İlâh;
Yok ise ne yaparım orada, ben yüzü siyah;
Sabaha varsam, el ve ayak bütün tanık;
Hakk önünde bütün işler kolaydır.
Ağlamayım mı, geçti ömrüm, ey sultanım;
Kabsab geldi karanlık, çık ayım
Senden başka yok kurtarıcım, sığınağım;
Gece gündüz dilediğim imandır.
Ümmet için Rasûl daima kaygı çekti
Dileyip ümmet günahını Hakk’tan aldı;
Gece gündüz namazda durdu, Tanrı’m bildi;
Dilde ümmetim der, gönülde yalandır.
Ümmet olsan, Mustafa'ya bağlı ol
Dediklerini can ve gönülde sen de eyle
Gece namazda, gündüzleri oruçlu ol
Gerçek ümmetin rengi tıpkı samandır.
Sünnetlerini sıkı tutup ümmet ol
Gece gündüz salat-selâm söyleyip yakın ol
Nefsi tepip mihnet yetse, rahat ol
Öyle âşık iki gözü giryandır.
Kul Hoca Ahmed, nefsten daima ayrı ol
Kavrulup pişip derdi ile tamam ol
Gece gündüz dinmeden ağlayıp kul ol
Derdini çeksen, Tanrı senden râzıdır.