232. Hikmet
Söyleyim size, dostlarım, kimler gelip gidesi,
Müslümanlar gönlünden mihribânlık gidesi.
Müslümanız diyeler, haram-şüpheli yiyeler,
Yemem diye hem inkâr eder, âhir zaman belgisi.
Bir-birine bakmazlar, mihr-şefkat kılmazlar,
Âhiretin vererek dünyâ malın algısı.
Hakk’ı görüp uymazlar, haksız işi yaparlar,
Hakk’ı söylese vururlar, dinsizlerin belgisi.
Mü‘minim diye söylerler, oruç-namaz kılarlar,
Fesâd işler yaparlar, münafıklar belgisi.
Âlimler haram yerler, âlimlerden din gider,
Zâlimler güçlü olur, mü‘minleri vurgusu.
Hâkimler zâlim olur, mü‘minler malın alır
Ölüp malları kalır, orada Allah’ım sorgusu.
Şeriatı bilmezler, tarikatı okumazlar,
Hakikate yetmezler, şeyhlik dâvâ kılgısı.
Milleti mürid alırlar, âh ve figân kılırlar,
Hayran olup kalırlar, lânetli Deccal bilgisi.
Dünyâ malını sevme, dünyâyı çok yığma,
Ölmezim diye söyleme, bütün âlem ölgüsü.
Nefs eline düşmüşsün, ten semirtip yürürsün,
Mahşer günü olunca Kahhâr kahr kılgısı.
Kulluk kılmayıp ölürsen, kara yere girersen,
Yalnız yatıp kalırsan, göze toprak dolgusu.
Kul Hoca Ahmed vardır can, yürüme bakıp hayrân,
Mevlâmdan dile iman, orada dîdâr görgüsü.