126. Hikmet

Aşk davasını güden aşık giryan olur
Bu dünyanın gurbetinden ölse olmaz
Şuurunu kaybedip onun bağrı yanık olur
Haya gidip perdesini dürse olmaz

Bu dünyanın eğlencesinden geçen kişi
Başıboş yürür dinmeden akar gözden yaşı
Aşık olup şaşkın yürür yaz ve kışı
Vahşi gibi elden çıkar yürüse olmaz

Gece-gündüz gözde yaşı pınar eyleyen
Feryad edip seherlerde aşık olan
Bağrını deşip dört dövünüp feryad eden
Böylesi erin dergahından gitse olmaz

Gece kalkıp yürümeden, durmadan ağlayanlar
Aşk ateşine yürek-bağrını dağlayanlar
Rüsva olup sırdan manâ anlayanlar
Halk içinde rüsva olup yürüse olmaz

Allah zikrini deyip yürüyerek ağlayan
Gözden yaşını akıtarak devam eden
Sersem olup tanla beraber yürüyen
Öyle erden ayrı olup yürüse olmaz  

Aşıklar her zaman devamlı, Allah'ı arar
Zahiri bırakıp batında arşı gözler
Taliplere ayet-hadis sözlerini söyler
Sır sözünü cahillere söylese olmaz

Nereye gitse aşk pazarını orada kurdu
Leyla-Mecnun bu dünyanın devrini sürdü
Şeyh Mansur "Ene’l-Hakk" deyip kavga eyledi
Vefa eyleyen erenlerden yansa olmaz

Sırdan anlam duymayanlar yabancıdır
O aşıklar mekanı viranedir
Nereye gitse evdeşi sevgilidir
Geceleri kalkmayıp aşığım deyip yürüse olmaz

Dalgıç olmadan mücevher için denize dalınmaz
Candan geçmeden, dalmadıkça asla alınmaz
Bir damlaya kanaat etmeden o inci olmaz
Kanaat etmeden şevk şarabını içse olmaz

Kul Hoca Ahmed kabir içinde makam tutmayınca
"Fenâfillah" makamından aşıp geçmeyince
Pir-i kamilin damlasından yudum yutmadan
"Li me Allah"makamına erse olmaz

sonraki
Divanı Hikmet görseller için
Resim Galerisi