242. Hikmet

 


    
Ben habersiz günâh eyleyip, dinmeden yürüyüp, 
Ey dostlarım, Kâbe yönüne varsam derim 
Âşık olup, “Hû”-“Hû” diye Kâbe varsam, 
Can-gönül ile bakıp, ne görsem derim.

Yâ İlâhi, niyet kılıp Kâbe varsam,
Himmet ile belim bağlayıp dinmeyip yürüsem, 
Mübârek Evi eğer görsem,
Başım koyup, yüzlerimi sürsem derim.

Ümid odur, Rabbimden fermân olsa,
Evliyâlar mededinden dermân olsa,
Lânetli şeytan yoldan vurmayıp, sersem olsa,
Bu niyetten muradıma yetsem derim.

Sübhân Âzim sıfatını dile alsam,
Ondan himmet asâsını ele alsam,
Tevekkülün örtüsünü bele alsam,
Uzak yola düşüp, şimdi yürüsem derim.

Egerçendi Kâbe yolu yaman imiş,
Evvel-âhir dağ ve deniz, divân imiş,
Âhiretin faydÂsi için ziyân imiş,
Havâs ile o yollara girsem derim.

Kâbe yönüne kanat çırpıp, kuş gibi uçsam,
Hayal kılmayıp, yolda konmayıp varıp düşsem, 
Zemzem Suyu sularından eğer içsem, 
Heveslenenin muradını versem derim.

Dergâhında kıldığım haccım kabul olsa, 
Evvel-âhir günâhlarım odun olsa,
Lânetli şeytan onu görüp zebun olsa,
Ondan geçip, Medine’ye varsam derim.

Adı güzel Medinei Münevvere,
Âlem içinde bütün velâyetten üstün,
Seçip onu menzil kıldı Rasûl bize,
Tâ ölmedikçe, ben hem orada olsam derim.

Kul Hoca Ahmed söyler, hep Kâbe’ye varsam, 
Nice yıllar Medine’ye varıp dursam,
Ömrüm dolup, kazâm yetip, eğer ölsem, 
Rasûlullah ayağında yatsam derim.

sonraki
Divanı Hikmet görseller için
Resim Galerisi