224. Hikmet
Bekâ-billah makâmını gülüp candan geçerler,
Fenâ-fillah olanlar o menzili kucaklarlar.
Bekâ şarâbı ne hoş tatlı şarâb o,
Sırdan anlam kapanlar o şarâbdan içerler.
Sırdan anlam kapmadan yalandan suret kılanlar,
Zulmet içre kalarak hayâl ile uçarlar.
Cilâ verip, Hû derler, paslarını açarlar,
Zulmet bahrı anlamı diye söyleyen şeytan kavmi o.
…..
Ne güzel, sultan, ârifler zâhir-bâtın saçarlar,
“Lâ İlâhe”, deseler, keser illet devâsını
İsbat için “İllallah” kılıcını sallarlar.
Şevk şarâbın içenler, geçip candan, Hû derler,
O şarâbın şevkinden tutuşup-yanıp uçarlar.
Kul Hoca Ahmed, aşka ayak bas, nefs hevâdan gönül kes,
Hakikat gerçek âşıklar, rahmet nisâr saçarlar.