235. Hikmet

 


    
“Fe’firru ilallah” diye âyet geldi,
Yakam tutup, hazretine yanmayım mı? 
Gökten bana sayısız Burak indirdiler,
“Bin!” dediler, ey yârânlar, binmeyim mi?

Kengeş ile o Burak‘a bindirdiler,
Tören ve saygıyla, tevazular getirdiler, 
Erenlerin karşısına kondurdular, 
Kondurdular, ey yârânlar, konmayım mı?

Sayısız çakas gördüm orada, hayrân oldum, 
Bihamdillah, gedâ idim, sultan oldum, 
Rahmet bahri taşa verdi, üryân oldum,
“Bat!” dediler, ey dostlar, batmayım mı?

O deryâya daldım, acîb taşları var, 
Büyük-büyük azizlerin başları var,
Başlar gördüm, gözlerinde yaşları var,
“Sen hem yaşın dök!” dediler, dökmeyim mi?

Ondan sonra bir makâma yetirdiler,
Nefs ve hevâ ikisini öldürdüler,
Ölmüş idim, dönüp baştan dirilttiler,
“Diri yürüyüp öl!”, dediler, ölmeyim mi?

O saatda Hakk Rasulü bana baktı,
Selâm kıldım, heybet ile nazâr saldı,
Ağlayıp durdum, rahmi gelip bahşiş verdi, 
“Söyle!” dediler, mü’minlere söylemeyim mi?

Kul Hoca Ahmed, bu dünyâyı geçtin olacak, 
Fenâ-fillah makâmına yettin olacak, 
Marifetin deryâsına battın olacak,
“Bat!” dediler, ey yârânlar, batmayım mı?

sonraki
Divanı Hikmet görseller için
Resim Galerisi