199. Hikmet

 
Hakk’ı bulan divaneler bilinçsizce söyler,
Derd ve halet peyda kılıp yürür olur.
Makamlar yüce makam, arşı gözler,
Halka özünü rüsva kılıp yürür olur.

Elden kaçıp dağ ve çölü kılır vatan,
Çöller ara yoldaşları karga-saksağan.
Gider olsa gömlek yeni ona kefen,
Vahşi kuşları yoldaş kılıp yürür olur.

Böyle olmadan can mâşukunu tanıyıp olmaz,
Bu yolların ukbası çok, aşıp olmaz.
Candan geçmeden vahdet şarabından tadıp olmaz,
Vahdet şarabı içerek, semâ kılıp yürür olur.

Cananeyi bulan kişi özü bilmez,
Avam-ı halkı talib olsa, kaçıp gelmez.
Yüz bin nasih olsa, ondan öğütünü almaz,
Ele özünü şaşkın kılıp yürür olur.

Yüz bin aşık tutuşsa-yansa olur sevinçli,
Hak yadını her kim söylese olur hemdem.
Mahşer günü didarına olur mahrem,
Can ve iman feda kılıp yürür olur.

Allah için canını veren yoksun kalmaz,
İki alem ona bostan asla olmaz.
Gerçek aşıkın sırrı saklı halk bilemez,
Göz yaşını tanık kılıp yürür olur.

Aşık ölmez, yakınlığı solmaz, aşkı taze,
Halk içinde ağzı güler yanar pinhan.
Çöller gezip bozlayıp yürür Hak lâ-mekan,
Hak aşkını senâ kılıp yürür olur.

Aşk bağını gezen aşık özünü bilmez,
Gece-gündüz mest ve hayran öze gelmez.
Köşe ister ahaliye ülfet olmaz,
Hak vaslını fena kılıp yürür olur.

Gerçek dertliler dertsizleri göze iliştirmez,
Zahid, âbid, salikleri dile almaz.
Nerede görse aşksızları nazar kılmaz,
Gerçek dertliye deva kılıp yürür olur.

Aşıkların bildiklerini halk bilemez,
Huri ve ğılman cümle melek hayl gelemez.
" Sekahüm rabbühüm "ü arzu eylemez,
Didarına vefa kılıp yürür olur.

Huri ve Kusur “an-tahur”dan alıp gelir,
Rıdvan melek kadeh sunup, tazim kılar.
Aşıkları gözünü yumub bilinçsiz olur,
"Vaşuka!", deyip kir içinde yürür olur.

Hak temaşa eyleyip, ona rahmet kılar,
Nur içinde pertev salıp, şefkat kılar.
Yetmiş farik melekleri ülfet kılar,
Lutf ve kerem armağan kılıp yürür olur.


sonraki
Divanı Hikmet görseller için
Resim Galerisi