192. Hikmet


Ey dostlar, gitmek için buraya geldik,
Gelip gitmek nedenini bildiniz mi?
Asli vatan odur, burada misafirsin,
Sevda için gelip sevda kıldınız mı?

Kervanbaşı haber verdi cümle cana,
Sevda kıl deyip buyurdular her tarafa,
Sevdasını kıldı ziyan çok nâdâna,
Kâr ve ziyan kıldığını bildiniz mi?

Akıllı kullar sevdasını kıldılar taht,
Sevdasını kılan kullar olur iyi baht.
Pazarını kılıp bağlar yüklerini sıkı,
Tayyar oldu, siz de tayyar oldunuz mu? 

Serdarı kervanbaşı kılsa haber,
Sevda kılan, azık alan kılar sefer,
Yükünü yükleyen şad ve handan yola düşer,
Cehd ve cedel kılıp yükü hallettiniz mi?

Bazı nâdân girdi pazara aldı dükkan,
Yoldaş oldu o nâdâna orada şeytan,
Ta yok olana kadar oturdular şad ve handan,
İşte o dükkan dünyadır, bildiniz mi?

Sevda kılayım dese şeytan koymaz, bil,
Söyler ona bırak bugün, yarın kıl.
Ömrün uzak, dem ganimet, işret kıl,
Söyler ona, işret kılıp doydunuz mu?

Bu söz ile nakd-i ömrün elden verir,
Ömrün oldu bu dükkandan çık der.
”Vah yazıklar” deyip elini dişleyip elem yer,
Sevda için şimdi elem yediniz mi?

Bu haletde emir kervan gelir yetip,
Yürü deyip asıl vatan hükmünü söyleyip.
Sevda kılmadan bunca geçtin boşa yatıp,
Azık almadan yola girip geçtiniz mi?

Kul Hoca Ahmed, sevda kıl pazar geçmeden,
Ömrün günü bitmez, ecel günü yetişmeden.
Ansızın ecel gelip yakanı tutmadan,
Ecelin gelir vaktini, dostlar, bildiniz mi?


sonraki
Divanı Hikmet görseller için
Resim Galerisi