84. Hikmet
Muhabbetin şarabından içirmese Can ve gönlüm hasret ile gider dostlar Allah zikrini vird eylemeden ölüp gitsem Essiz ömrüm zahmet ile geçer dostlar Allah diyen gerçek aşıklar Burak'a bindi Sevgilisinden mihnet yetse boyun sundu Tarikatın pazarında sefer eyledi Hakikatın deryasından geçer dostlar Hakikatın deryasından alan kişi Özü mahzun gönlü kırık gözde yaşı Hor görülmek-ağlamak meşakkattir daima işi Cemalini taleb eyleyip bulur dostlar Hakikatlı aşıkların nefsi ölü Üçyüz altmışdört, yüzkırkdört bütün sülük Sözü tatlı, huyu ve şuuru yüz bin türlü Bu dünyayı değersiz paraya satar dostlar Arif aşık olayım desen elem çek Hakk vuslatına yeteyim desem geceleri don Bu dünyanın eğlencesini boşlayıp Boşlayıp atsa ben-benlik gider dostlar Kıyametin şiddetini bilmeyenler Şiddedi azablı dar kabirden kormayanlar Hakk kahrından korkup yaşını dökmeyenler Cehennem içinde yüzbin azap çeker dostlar Vah ne yazık geçti ömrüm bilemedim Candan geçip Hazret'e doğru varamadım Nefsden geçip Hakk emrini yapamadım Ölüp varsam hasret bana yeter dostlar Geçti ömrüm şeriata yetemedim Şeriatsız tarikata geçemedim Hakikatsız marifete batamadım Sarp yoldur pirsiz nasıl geçer dostlar Kul Hoca Ahmed nefsim saklı bu yola Onun için kaçtım dostlar çölden çöle Allah deyip hiç bakmazdım sağ ve sola Allah diyen şevk şarabını içer dostlar