238. Hikmet
Marifet hâsıl kılır ârif olan,
Âşıkların pazarından gelen kişi.
Tâliblere hâdi olup yol gösteren,
Uzak yerden haber alır gören kişi.
Suretini görüp idim, ergeştim ben,
Murad dileyip, elim yazıp, görüştüm ben,
Âsân görüp, yoldan-yola kayboldum ben,
Pinhan imiş sırdan haber alan kişi.
Hangi kulun sırrı olsa Hakk’a ayân,
Vasıtasız kılır onu şeyh-i zaman,
Sohbetinden behre alır halk-ı cihân,
Bilin onu, ölmeden önce ölen kişi.
Er demeyin terk etmese dünyâsını,
Şeyh olarak yığsa dünyâ iflasını,
Koyup gider burada mülk ve eşyâsını,
Rüsvâ olur kuru dâvâ kılan kişi.
Mürid gerek kadem koysa hâlisim diye,
Eri görüp, etek tutsa muhlisim diye,
Tevbe kılsa ganîlikden müflisim diye,
Şeyh o olur Hüdâsını bilen kişi.
Ey dostlar, gece-gündüz olun uykusuz,
Gözyaşına armağan eder, orada dîdâr,
Kahrı gelse, arkasından rahmeti var,
Bir gün görür tâlib olup yürüyen kişi.
Kul Hoca Ahmed, dilin ile söyledin senâ,
Kabul kılmaz, candan geçip olmayıp fenâ,
Gözlerinden kan-yaş akıp, kılsan duâ,
Öyle kıldı senden önce geçen kişi.