180. Hikmet


Karanlık gece içinde yol yitirdim,
Aydınlık tanı ansızın atar mı ki?
Kılavuzsuz yola girip türlü şaştım,
Cila versem paslarım gider mi ki?
 
Ey dostlar, bu yollarda hayran oldum,
Başım dondu, aklım yitti, şaşkın oldum,
İki alem berbat vurup üryan oldum,
Atan tanı gaflet ile batar mı ki?

Erenler işbu yolda candan geçti,
Zikrini söyleyip seherlerde bağrını deşti,
Cefa çekip bu dünyanın zehrini içti,
Öyle aşık rahat ile yeter mi ki?

Aşıkları geceleri kalkıp ağlayan,
Muhabbetin deryasından cevher alan,
Heveskârlar aşıkım deyip yolda kalan,
Bayezid gibi özünü bir gün satar mı ki? 

Gece-gündüz semâ kılıp ağlayanlar,
Hizmet kılıp aşk sırrını anlayanlar,
Himmet kemerini bele sağlam bağlayanlar,
Şöyle olmadan vahdet meyinden tadar mı ki?

Cefa çekmeden, mihnet çekmeden vefa yoktur,
Cefa çeken aşıkların gönlü toktur,
Cefa çekmeden, mihnet görmeden rahat yoktur,
Gafilleri hasret ile geçer mi ki?

Ey aşık, gece-gündüz dinmeden ağla,
Muhabbetin kuşağını bele bağla,
Dört darbe vurup seherlerde yürek dağla,
Aşıkları rahat ile yeter mi ki?

Vah ne yazık, geçti ömrüm, doymadan kaldım,
Bu dünyanın muhabbetini ele aldım,
Dünya arayıp din işini geriye koydum,
Tevbe kılsam Hocam kabul kılar mı ki?

Ey dostlar, seherlerde feryad eyle,
Göz yaşını  akıtarak sebil eyle,
Hak zikrini söyleyip özünü divane eyle,
Divane eyleyen Hak vaslına yeter mi ki?

Kul Hoca Ahmed, gecelerde kâim ol,
Taat kılıb gündüzleri sâim ol,
Mansur misali "Ene’l-Hak" deyip daim ol,
Aşık olanın başı darda gider mi ki?


sonraki
Divanı Hikmet görseller için
Resim Galerisi