212. Hikmet
Aşıklar meydanında ilim ve hikmet bilinir,
Erenlerin tuzağına doğan, şahin tutulur,
Bin nefesi bir nefes, kılsa himmet kılsa şevk,
Sır kapısı açılıp, cümle ruhlar görünür.
Seher olsa yol alır, sır içinde sır görüp,
Öyle sohbet kılanlar, farketmeden bilinir,
Kutbu’l-aktab dervişler, has sohbete gelirler,
Onların olduğu sohbette şevk sayısız olunur.
Sohbet verir bulurlar o dervişler gelince,
Kime nazar etseler, dilinin kilidi açılır,
Halka içre Hak yadını, söyleyip dilden koymazlar,
Özgür olup ruhları lâ-mekana ulaşır.
O sohbette erenler halka (içre) oturur,
Kime nazar kılsalar, dilinin kilidi açılır,
Her şekilde onlar ölüdür, zahir gözüne görünmez,
Gaibdirler va lakin batın göze görünür.
Sen saklasan adâbı, erenlerin önünde,
Bil, onlar karşısında sayısız mâna bilinir,
Dervişlere ihlas eyle, ver onlara elini,
Her kim girse bu yola, tahkik damgası vurulur.
Aşk damına düşmeyen, sır mânasını bilmeyen,
Dünya mehrin koymayan, yarın rüsva olunur.
Kul Hoca Ahmed Yesevi, dinmeden şimdi ağla,
Göz yaşını akıtsan, yarın varsan, bilinir.